Alanlı Recep Asal Matematik ve Tabiat Okulunda gerçekleştirilen tanıtım programında konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Köy okullarını nasıl dönüştürebilir, nasıl aktif olarak kullanırız?” düşüncesinin iki ay gibi kısa bir sürede somut bir projeye dönüştüğünü belirtti. Köy okullarının yaşam merkezine dönüşmesi projesinin ilk adımını Samsun’da atmaktan mutluluk duyduğunu belirten Özer, projede emeği olan Samsun milletvekili Çiğdem Karaaslan, Samsun Valisi Zülkif Dağlı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’e teşekkürlerini iletti.
Son 20 yılda Türkiye’nin eğitimde önemli bir dönüşüm yaşadığını ifade eden Bakan Özer, okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime tüm kademelerde eğitime erişim problemlerinin çözüldüğünü dile getirdi.
Başörtüsü yasaklarından katsayı uygulamasına eğitimin önemindeki tüm engellerin kaldırıldığını belirten Özer, aynı zamanda kız çocuklarının eğitime erişim problemlerinin de son 19 yılda çözüldüğünü söyledi.
Türkiye’nin, yoluna eğitimde yeni hikâyelerle devam ettiğini; bilim, teknoloji üretiminde yerli ve milli açılımlar yapan, aynı zamanda toplumun değerlerini içselleştirmiş gençler yetiştirmek için büyük çaba sarf ettiklerini kaydeden Özer, şöyle devam etti:
“Köy okulları da bu süreçte yıllardan beri ilçelere, ilçelerden şehirlere, oradan metropollere göçün sonucu olarak ortaya çıktı. Bakanlığımız taşımalı eğitim süreci başlattı. Yani köy okullarındaki çocuklarımızı yalnız bırakmadı. Onları en yakın eğitim birimine ücretsiz taşıyarak ve taşıdığı her öğrencinin de öğle yemeğini ücretsiz karşılayarak bugünlere geldik. Özellikle Kovid-19 salgını, yavaş yavaş köylere doğru yeniden dönüşün ilk adımlarını da tetiklemeye başladı ve özellikle artık bugün gündemimizde olan gıda tedarik zincirlerindeki problemler, tarımın tekrar canlanması, tarıma tekrar odaklanılmasıyla ilgili tüm bu dönüşümler… Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz köy okullarımızın binalarını tekrar hayata kazandırma, köy yaşam merkezine dönüştürmeyle ilgili harekete geçtik. Yaklaşık 6 aydan beri Bakan Yardımcılarımız, genel müdürlerimiz, STK’ler ve diğer paydaşlarımızla konuyu tartıştık ve ilk adım attık. İlk adım olarak artık 2022-2023 eğitim öğretim yılında köy okullarının ilkokul olarak hizmet verebilmesiyle ilgili yönetmelik değişikliğini gerçekleştirdik. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında ihtiyaç olan tüm noktalarda köy okullarımız, ilköğretim okulu olarak hizmet verebilecek.”
Köy okulunun ilkokul olarak kullanılamadığı durumlarda ikinci adım olarak anaokulu olabileceğini belirten Özer, “Bakanlıkça bu dönemki en büyük önceliğimiz okul öncesi eğitime erişimi arttırmak. Bir yönetmelik değişikliği daha yaptık. Ve köylerde ana sınıfı açılmasıyla ilgili on öğrenci şartını beşe düşürdük. Sadece bu adımımızla on iki bin yavrumuz anaokullarına, ana sınıflarına kavuştu. Üçüncü adım, eğer ilkokul ve anaokulu olarak kullanılamıyorsa halk eğitimi merkezi olarak kullanılabilmesiyle ilgili çalışma başlattık.” diye konuştu.
2022-2023 yılında her ay bir milyon vatandaşa halk eğitim merkezleriyle ulaşabilmeyi hedeflediklerini ifade eden Bakan Özer; 2021 yılında yaklaşık 5 milyon vatandaşın, 2022 yılının ilk 5 ayında ise 6 milyon vatandaşın halk eğitimi merkezlerinden yararlandığını söyledi.
Yıl sonuna kadar hedefin 12 milyon vatandaşa ulaşmak olduğunu dile getiren Bakan Özer, “Halk eğitimi kurslarından yararlanan kursiyerlerimizin yüzde 70’i kadınlarımız. Biz halk eğitimi merkezleriyle kadınımızı daha güçlü kılmak, onun eğitim ihtiyaçlarını karşılamak ve iş gücü piyasasında da ayakları üzerinde durması için her türlü desteği veriyoruz. Dolayısıyla köy yaşam merkezlerindeki üçüncü açılımımız da halk eğitim merkezleri olacak. Halk eğitim merkezlerinde, vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu yaklaşık 3 bin 258 farklı kursu açabilme imkânımız olacak ve o hizmeti vatandaşımızın ayağına getirmiş olacağız. ” dedi.
Eğer ihtiyaç varsa ve fiziki mekân uygunsa bu alanların gençlik kampı olarak da kullanılabileceğini kaydeden Bakan Özer; ilkokuldan anaokuluna, halk eğitimi merkezinden gençlik kampına vatandaşın aktif olarak kullandığı mekânlara dönüştürüleceğini belirtti.
Projenin hayırlı olmasını dileyen Özer, hayırsever Recep Asal’a da teşekkür etti.
Doğayı gözlemlemeyi değil, dokunarak, hissederek doğanın bir parçası olmayı amaçlayan proje; hayırsever iş insanı Recep Asal ile imzalanan iş birliği protokolüyle aktif eğitim birimi olarak kullanılamayan Atakum Alanlı İlkokulunun Milli Eğitim Bakanlığının Köy Okullarının Köy Yaşam Merkezlerine Dönüştürülmesi ve Matematik Seferberliği Projesi kapsamında hayata geçirildi.
Alanlı Recep Asal Matematik ve Tabiat Okulu eğitim programı; doğa, bilim ve sanatın iç içe geçtiği atölyelerle yürütülüyor. Matematik atölyesi; çocukların matematiksel kavramları doğa aracılığıyla edinmeleri, doğadaki matematiği keşfetmeleri, doğa sevgisi ile birlikte matematiğe ilişkin ön yargılarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Ekoloji ve yasam becerileri atölyesi sayesinde doğa ile ilgili en uygun çözümler yine doğada bulunuyor.