Daha önce Şanışer’in albümünde bir tirad okuduğunu ve müzikal fikrinin kendisinden çıktığını anlatan Erdal Beşikçioğlu, “Yeni sezonda şahane bir müzikal ile karşı karşıya kalabiliriz. Dünya üzerinde denenmiş bir şey ama Türkiye’de daha önceden buna cesaret edilmiş değil. Buna cesaret etmek bile büyük şey bence. Tatbikat Sahnesi yeni sezonda böyle değişik bir dünya ile seyirciyi buluşturmak istedi” dedi.
“SEYİRCİYLE BULUŞTURMAK GEREKTİĞİ İNANCI DOĞDU”
Rap müziğe kendisinin de kayıtsız kalamadığını dile getiren 52 yaşındaki sanatçı, “Şu anda protest tavrı en fazla üzerinde gördüğümüz müzik türü, hem ülkenin sosyo ekonomik durumuyla, hem siyasi altyapısıyla direk ilgilenmiş ve bunun içerisinde de önermeler sunmuş ve tatlı eleştiriler yapmış müzik türü. Bizim de buna kayıtsız kalmamız bu şartlarda mümkün değil. Bu bağlamda bunu estetik bir manada seyirciyle buluşturmak gerektiği inancı doğdu” şeklinde konuştu.
“HİKAYEDEN ETKİLENMEK SANATÇI İÇİN YETERLİ”
‘Behzat Ç.’ dizisinin çekimlerinin yakında başlayacağının hatırlatılması üzerine proje hakkında detay vermekten kaçınan oyuncu, “Sizi ikna etmek zor mudur?” sorusuna şu yanıtı verdi:
Bizi ikna etmek hiç öyle sanıldığı gibi zor bir şey değil. Yazılı bir metin içerisinde gördüğünüz hikaye sizi etkiliyorsa bütün sanatçılar için bu yeterlidir. O yüzden ikna etmek zor olmaz, iyi bir eser varsa ortada, sizi etkilemek o kadar zor bir iş değildir.
“YİNE DAVEMI GELECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Ünlü oyuncu, basın mensuplarının son dönemde rol aldığı dizilerden yola çıkıp “Behzat Ç. karakteri üzerinize mi yapıştı acaba?” sorusu üzerine, dizi sektörünü değerlendirip şöyle bir tespitte bulundu:
Bilmiyorum ki? Metin Behzat Ç. kadar güçlü yazılsa, iyi bir senaryo olsa demek ki, o kadar güçlü bir senaryo o kadar güçlü bir karakter yaratılabilse yine devamı gelecek diye düşünüyorum. Yeni kuşak dizilerin içerisinde, hep karakterlerin hikayesinin peşine takılmak yerine, olay örgülerinin peşine takılmayı tercih ettiğimiz için sistem kendi içinde tuhaf bir çöküntü yaşıyor.
“BUNUN NE ÖNEMİ VAR?”
Beşikçioğlu, sosyal medyada adına açılan hesaplardaki iletileri kendisinin yazıp yazmadığı sorusuna, “Bunun ne önemi var? Söz konusu ana fikir üzerine bir dert varsa eğer, o hepimizin derdidir. Bunu A kişisi söylemiş, B kişisi benim adıma söylemiş ya da söylememiş. O ülke adına söylemiş. Bunun bir önemi yok. Benim söylediğim laflar da vardır, söylemediğim laflar da vardır. Benim söylemediğim laflara katıldığım da vardır, katılmadığım da vardır. İyi bir sosyal medya izleyicisi bunu takip eder ve bilir zaten. Önemli olan bu eleştirinin neden dile getirildiği. ‘Ben olunca dikkate alınıyor, vatandaş söyleyince dikkate alınmıyor mu?’ diyeceğiz” yanıtını verdi.