Sırbistan’da eylül ayında düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası Türkiye adına ilklere sahne oldu. Gümüş madalya alan Rıza Kayaalp ve bronz madalyada kalan Taha Akgül gibi şampiyonluk favorileri kürsünün ilk basamağına çıkamazken, organizasyondaki iki altın madalya Ali Cengiz ve Buse Tosun’dan geldi.
Her ikisi de ilk dünya şampiyonluklarını elde eden sporculardan Ali Cengiz, grekoromen 87 kiloda birinci olarak milli takıma bu organizasyonda erkeklerdeki tek altın madalyayı getirdi. Daha öncesinde gençler kategorisinde elde ettiği önemli uluslararası derecelerle dikkat çeken 27 yaşındaki sporcu, büyüklerde ilk kez dünya şampiyonu unvanı alarak adından söz ettirdi.
Türkiye’de son dönemde yetişen en iyi güreşçilerden olan Ali Cengiz, bu spora memleketi Akhisar’da beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle başlar. 10-11 yaşlarında olduğu o dönem, Bekir Pehlivanoğlu İlk Öğretim Okulu’ndaki öğretmeni Hasan Hüseyin Oktay sayesinde güreşle tanışır. Daha sonra güreş antrenörü olan Fehmi Yaman ile çalışmaya başlar.
GÜREŞ KULÜBÜNE GİRİŞ
Serbest stilde güreşmesi, kentte kurulacak olan kulübün faaliyete geçmesine kadar devam eder. Akhisar’da belediye tarafından kurulan kulüp, bir grekoromen kulübüdür. Ayrıca hocaları da kendisine fizik yapısının bu stile daha uygun olduğu tavsiyesinde bulunurlar. İsmail Göze ve Yücel Ünsal gibi antrenörleri eşliğinde artık grekoromen stilde hazırlıklarını sürdürmektedir. Bu süreçten sonra başarılar gelmeye başlar.
Yıldızlar Dünya üçüncülüğüyle 2013’te ilk uluslararası derecesini elde eder. 2015’te gençler Avrupa üçüncülüğüyle, Dünya şampiyonluğu; 2016’da Gençler Avrupa ve Dünya ikincilikleri gelir. Bu derecelerin ardından 2016’nın sonlarına doğru Aski Spor Kulübü’ne, bugün halen bünyesinde bulunduğu başkent ekibine transfer olur.
İKİ AY SONRA KARAR
Belgrad’daki Dünya Güreş Şampiyonası’nın üzerinden iki ay geçtikten sonra Dünya Güreş Birliği (UWW), benzeri görülmemiş bir karara imza attı geçtiğimiz günlerde. Temsilcimizin finalde 8-7 yendiği rakibi David Losonczi, bariz hakem hatasının kurbanı olduğu gerekçesiyle Cengiz gibi altın madalyayla ödüllendirildi. Ali Cengiz ile bu tarihe geçen kararı ve gelecek hedeflerini konuştuk.
– Alınan bu kararla ilgili neler düşünüyorsun?
“Garip, emsali görünmeyen bir karar aldılar. Neye dayanarak bilmiyorum ama bu şekilde uygun görmüşler. Tarihte ilk defa gerçekleşen bir şey başımıza geldi. Aslında benlik bir sıkıntı yok, benim altın madalyam baki.”
– İlk nasıl öğrendin bu kararı ve duyduğunda ne hissettin?
“Dünya Güreş Birliği kendi sayfasında paylaştı, ben de oradan duydum haberi. Duyar duymaz tabii tuhaf geldi bana. Böyle bir şey olacağını hiç tahmin etmiyordum. Doğal olarak şaşırdım tabii. Bir anda çıktı bu karar.”
– Şimdi bu karar bir çok itirazın önünü açacağı için karışıklıklara yol açabilir mi?
“Elbette. Hakem hataları tarihte çok yaşandı. Bunlar emsal gösterilip başvuruları yapılacaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla bu da karışıklığa yol açacaktır. Bir de çok geçti maçın üzerinden, iki ay geçmiş. Sonuçta minderde verilen bir karar. Orada üç tane hakem vardı.”
– Macar rakibinin seni tuş pozisyonuna getirdiği gerekçesiyle alındığı belirtiliyor kararın. O pozisyonu anlatabilir misin?
“Kendi oyunumda yaptığım bir hatam var ama herhangi bir tuş yoktu ben maçı tekrar tekrar izledim. Bu tamamen hakemlerle alakalı. Zaten hakemler pozisyonu orada çok net bir şekilde görüyorlar. İki masa hakemi, bir orta hakem var. Tuş olsaydı zaten anında verirlerdi.”
“TARTIŞMA YARATIR”
ASKİ Spor Genel Koordinatörü Abdullah Çakmar, UWW kararını değerlendirdi. Çakmar “UWW yönetiminin aldığı karar çok yanlış bir karar. Güreşte madalya minderde kazanılır ama lobiler devreye girerse dünya güreşi çok zarar görür. Biz de son dönemdeki üç altın madalyamızı istiyoruz” dedi.
Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu’nun elde ettikleri başarıda payı olduğunu belirten Ali Cengiz, uluslararası başarıları olan eski bir güreşçi olan başkanın kendilerine katkı sunduğunu dile getiriyor: “Federasyon başkanımız güreşçi kendisi. Kampları ve antrenmanları çok yakından takip ediyor. Bizi sürekli motive ediyor, destekliyor. Bunun da başarıda etkisi çok büyük. Geçmişte büyük şampiyonlukları olan bir güreşçi olduğu için nasıl olması gerektiğini biliyor.”
DİYETİSYENLE KİLO KONTROLÜ
Dünya Şampiyonası’nda grekoromen 87 kiloda altın madalya kazanan Ali Cengiz, Paris’te düzenlenecek olimpiyatta da aynı kiloda mücadele edecek. 27 yaşındaki sporcu ait olduğu sıkletini koruma çabalarını “Diyetisyenle birlikte çalışmalarımı sürdürüyorum. Profesyonel bir ekibimiz var. Onun dışında her zaman yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Düzenli olarak kilom kontrol ediliyor. Bu şekilde kilomu muhafaza ediyorum” sözleriyle anlatıyor.
Kadınlar güreşinde Yasemin Adar’ın ardından Buse Tosun da dünya şampiyonluğu elde etti. Grekoromen 87 kilonun son dünya şampiyonu olan sporcu bu konuda şunları söylüyor: “Kadın güreşinde de güçlüyüz ülke olarak. Yasemin abla ‘ilklerin kadını’ diye tarif ediliyor zaten. Bir çok Avrupa ve dünya şampiyonluğu elde etti.
Buse Tosun da bir çok uluslararası derece elde ettiği gençler kategorisinin ardından şimdi büyüklerde de şampiyonluk yaşıyor. Son dünya şampiyonasında Evin Demirhan da olimpiyat kotası aldı. Kadın takımımız da gerçekten güçlü. Hem erkeklerde hem kadınlarda güçlü olmak tüm takıma ekstra bir motivasyon sağlıyor.”
Akhisar ve Manisa’dan son dönemde bir çok Dünya ve Avrupa şampiyonu sporcu çıktı. Kendisi de bunlardan bir tanesi olan Ali Cengiz bu gelişmeyi şöyle yorumluyor: “Güreşte Kerem Kamal, Feyzullah Aktürk, cimnastikte Ayşe Begüm Onbaşı ve Nil Deniz Bal, Akhisar ve Manisa yöresinden bu kadar uluslararası başarıya sahip sporcular çıkmasının tesadüf olduğunu düşünemeyiz. Akhisar’da spora gerçekten büyük yatırımlar yapılıyor. Geçmiş dönem belediyemiz de, şimdiki belediyemiz de sporculara destek sağladı, sporun ve sporcunun her zaman yanındalar. Sporda başarının gelmesi o şehrin ve o şehirdeki belediyelerin desteklemesi ile gerçekleşebiliyor. Şehirdeki gençlerin yeteneğiyle imkanlar buluşunca başarı oranı da artıyor.”
“PARİS’E ŞAMPİYON OLMAYA GİDECEĞİM”
Milli güreşçi büyüklerde ilk dünya şampiyonluğunu elde etmesini “İnanamadım gerçekten. Çok harika, gurur verici bir duygu. Rüyada gibiydim” sözleriyle değerlendiriyor. İlk kez olimpiyatlarda mücadele edecek Ali Cengiz “Çok heyecanlıyım. Dünya şampiyonasında altın madalya hedefim vardı ama asıl hedefim olimpiyata kota kazanmaktı, bunu başardım. Böylece iki hedefi aynı anda gerçekleştirdim” diyerek şöyle devam ediyor:
“Olimpiyat çok büyük bir organizasyon. Orada büyük şampiyonlarla aynı ortamda bulunacağız, aynı yerde yemek yiyeceğiz, aynı havayı teneffüs edeceğiz. Bu gerçekten çok güzel gurur verici bir şey. En büyük hayalim olimpiyat şampiyonluğu. Paris’e altın madalya hedefiyle gideceğim. Olimpiyatlarda güreşin yükü ağır, bunun da baskısı var üzerimizde. Herkes bizden orada madalya bekliyor tabii moral motivasyon açısından, biz de onlara orda layık olmaya çalışacağız.”
“HAYALİM ÖĞRETMEN OLMAKTI”
“En büyük hayalim öğretmen olmaktı. Bu hayalime de güreş sayesinde sahip oldum. Ankara’da orta okulda beden eğitimi öğretmenliği yapıyorum aynı zamanda. Öğrencilerim de dünya şampiyonu bir güreşçi öğretmenleri olmasından, kendileri için rol model olabilecek bir öğretmenleri olmasından mutlular. Derslerde bunu çoğunlukla görüyorum. Öğrencilerim bu yüzden güreşe de ilgi duyuyorlar. Beden eğitimi öğretmeni olmak istememdeki en büyük etken de buydu. Zamanında öğretmenimin beni yönlendirdiği gibi ben de çocukların hayatına bir dokunuşta bulunmak istediğim için bu mesleği seçtim”