Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 21 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’nda dost ateşiyle batan ‘TCG Kocatepe’ gemisinde şehit olan Teğmen Caner Gönyeli’nin anısına her yıl KKTC’de yapılan arama- kurtarma tatbikatının, bu yıl 18’incisi düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC Arama Kurtarma Teşkilatı’nda yer alan sivil ve askeri personelin katılımıyla düzenlenen tatbikat, 2 bölümden oluştu. Tatbikatın kara bölümü, bugün Girne’deki 101 Evler bölgesinde yapıldı.
DÜŞEN UÇAKTAKİ YOLCULAR KURTARILDI
Senaryoya göre, İzmir- Kıbrıs güzergahında uçuş yapan hava yolu şirketine ait Boeing 727 tipi yolcu uçağı, iniş için alçalmaya başlarken, Girne semalarında ‘tehlike’ sinyali verdi ve düştü. Bunun üzerine KKTC Arama Kurtarma Teşkilatı faaliyete geçirilerek, bölgeye arama- kurtarma helikopteri, ambulans helikopter, arama- kurtarma birlikleri ve ambulans ile itfaiye aracı gönderildi, Türkiye’den de destek istendi. Subay ve astsubaylardan oluşan sağlık personeli, helikopterle bölgeye inerek, düşen uçaktaki yolcuları kurtardı. Uçaktan çıkarılan 2 ağır yaralı, makaralı halat sistemiyle helikoptere taşınarak hastaneye kaldırıldı. Ardından bölgeye KKTC Arama Kurtarma Teşkilatı ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri uçaktaki yangını söndürürken, arama- kurtarma ekipleri de uçaktan mahsur kalan yolcuları kurtardı. Ayrıca insansız hava araçlarıyla (İHA) uçak çevresinde arama yapıldı.
Tatbikatı KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Şehit Teğmen Caner Gönyeli’nin eşi Nükhet Gönyeli ve çok sayıda askeri personel izledi. Tatbikatı izleyen davetliler, cep telefonlarının kameralarıyla da fotoğraf çekti. Yaklaşık 1,5 saat süren tatbikatı çok sayıda yabancı gözlemci de takip etti.
TATAR: ÇOK ETKİLENDİM
Tatbikatın ilk safhasına katılan ve sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Burada hep birlikte çok kapsamlı bir tatbikat izledik. Belli ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi kurumları ile birlikte Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nden çeşitli kurum ve kuruluşların da bu tatbikata müdahil olması ile birlikte araç gereç ve her türlü donanım bakımından, gerek helikopterlerimiz gerekse tatbikata katılan askerlerimize Mehmetçiklerimize, Sivil savunma teşkilatımıza her türlü desteğin verildiğini gördüm ve çok etkilendim. Burada önemli olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Doğu Akdeniz’de bu devletin daha da güçlenebilmesi ve gerek arama kurtarma veya deprem olsun yangın olsun her türlü doğal afete karşı burada kendi imkanlarımız ile ve Türkiye’mizin desteği ile bütün bu çalışmaları yapabilme kapasitemizin ve donanımımızın olabilmesidir” dedi.
‘BİZİM İÇİN BÜYÜK ZENGİNLİK’
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile ortak olarak gerçekleştirilen tatbikattan memnuniyet duyduğunu vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti kendi yaptığı yatırımlarla, hem savunma sanayii ile hem çeşitli kurum ve kurulları ile her türlü savunma ve sivil savunma noktasındaki kabiliyetini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ile de paylaşmaktadır. Bu bizim için büyük bir zenginliktir. Bunun takdiri içerisindeyim, dolayısıyla bu kabiliyeti, tüm bu yapılanları yapabilme başarısı gösterenleri tebrik ediyorum. Askerlerimize, sivil savunma teşkilatının değerli elemanlarına ve tabii ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile tüm bu imkan ve kabiliyetlerini paylaştıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de daha da kökleşmesi ve benimsenmesi için bu tür tatbikatlara uluslararası katılımın olmasının da çok kıymetli olduğunun altını çizdi.
‘HER GEÇEN GÜN GÜÇLENİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Tatar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve heyeti ile kapsamlı toplantılar yaptığını belirterek, Cenevre’de sundukları önerilerin tamamen arkasında olduklarını söyledi.
Tatar, “Kıbrıs’ta bir anlaşma olabilecekse veya resmi bir müzakere gerçekleştirilecekse bizim egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statütümüzün kabul edilmesi gerekiyor. Bu beklenti içerisindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti de aynı noktada olduklarını teyit etmişlerdir. Bu bizim için önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’nin hem ana vatanıdır, hem de garantör ülkesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en yetkili ağızlarından Sayın Dışişleri Bakanı’ndan bunların teyit edilmesi bizim için çok önemlidir. Bizim için önemli olan federasyon görüşmelerinin son bulduğudur. Çünkü federasyon demek ‘Kıbrıs’a ortaklık’ demektir. Doğu Akdeniz’in bu şartlarında karşı tarafın farklı amellerine karşı artık bizim 2 devletli savunmamız zaten belki de gecikmiş bir süreçti. Ancak Nisan 2021’den sonra artık dünya ve ilgili taraflara Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bunun eşitlik temelinde olacağını, eşitlik temelindeki bizim anlayışımız da egemen eşitlik. Egemenlik çok önemlidir. Her halk kendi geleceğini tayin etme hakkına sahiptir. Biz de en az Rumlar kadar egemeniz. Bütün mücadelemiz budur. Doğu Akdeniz’de yapılan birtakım tehditlere karşı bizim egemenliğimiz, Türk devletinin Doğu Akdeniz’deki güçlenmesi, yaşatılması fevkalade önemlidir. Bu anlayışla bugünkü tatbikatı da değerlendirdiğimizde her geçen gün güçlenen bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden bahsetmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bize verdiği desteğe çok önem veriyoruz” diye konuştu.