Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, geçtiğimiz günlerde Elon Musk’ın yakın çevresine sahip olduğu imkanları kullandırmamasıyla gündeme gelen cimrilik kavramı hakkında değerlendirmede bulundu. Demir, cimrilik denildiğinde Aristoteles’in ‘orta öğretisi’nin akıllara geldiğini belirterek, “Bu öğretiyi kısaca ele alırsak Aristoteles, oğlu Nikomakhos’a bir kitap bırakmak ister ve ‘Nikomakhos’a Etik’ isimli kitabı yazar. Bu kitabın başlangıcı iyinin araştırılması ile açılır ve iyi ‘her şeyin arzuladığı şey’ olarak tanımlanır ve devamında iyi olan nedir cevaplanır. Pek çok düşünsel aşamadan geçerek ulaşılan nokta Aristoteles’e göre iyi, ‘ruhun, erdeme uygun etkinliği’dir” dedi.
‘Düşünce erdemleri eğitimle, karakter erdemleri alışkanlıkla oluşur’
Buradan hareketle erdemin ne olduğunun tartışıldığını kaydeden Demir, “Erdem, karakter erdemleri ve düşünce erdemleri olarak ayrılır. Düşünce erdemleri daha çok eğitimle oluşan ve gelişen erdemlerken, karakter erdemleri alışkanlıkla oluşur. Karakter erdemlerinden hiçbiri bizde doğuştan bulunmaz. İnsan karakter erdemlerinin potansiyelini taşır ve daha sonra yapa yapa bunu etkinliğe geçirir. Ancak erdemin bir huy, bir karakter olduğunu söylemek yetmez, onun nasıl bir huy olduğunun peşine düşülür. Erdemin orta olma ile ilgisi kurulur. Erdemli kişi gerektiği zaman, gereken şeylere, gereken kişilere karşı, gerektiği için, gerektiği gibi eyleyerek orta olanı ve en iyiyi yapandır sonucuna ulaşılır. O halde ‘erdem aşırılığı yanlış olan, eksikliği yerilen, ortası övülen ve isabetli olan etkilenimlerle ve eylemlerle ilgili olmak durumundadır’ ifadesi kullanılır” diye konuştu.
‘Cimrilik altın orta durumunun uçlarında görülür’
Bu “orta yol” veya “altın orta” denilen durumda her duygu veya eylemde kötünün temsilcisi iki uç nokta ve erdemi (iyiyi) temsil eden orta nokta olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Örneğin korkaklık – cesaret, cömertlik – cimrilik… Buradan hareketle cimrilik bizim altın orta durumunun uçlarında olarak görülmektedir. Psikoloji biliminde var olan psikopatoloji açısından baktığımızda cimrilik başlı başına bir hastalık olarak tanımlanamaz. Ancak cimri olmak ve bu durumun kişinin kendisine, çevresine zarar verecek noktaya ulaşması birtakım hastalıkların “belirleyicisi” niteliğindedir. Bu çoğu zaman kişilik bozuklukları çerçevesinde değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.
‘Cimri insanlar paradan güç alırlar’
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu kriterlerine bakıldığında ‘parayı, gelecekte meydana gelecek bir felaket için biriktirmek’ ifadelerini görürüz. Bu noktada her para biriktiren kişi, kişilik bozukluğuna sahiptir demek de hatalıdır. Ancak kişi, yaşam kalitesini düşürecek düzeyde cimrilik karakterine sahipse bu kişilerin parayı bir güvenlik üssü olarak gördükleri söylenebilir. Bu kişiler paradan güven alırlar. Para onlar için güç anlamına gelebilir” yorumunu yaptı.
‘Çocukluk döneminde psikolojik açıdan zorlanmış’
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, son günlerde cimri olduğu iddiasıyla gündeme gelen Elon Musk’ın durumunu değerlendirerek, “Çocukluğunda boşanan bir ailenin çocuğu olarak babası ile kalmayı seçmiş ancak süreç içinde psikolojik anlamda zorlandığını kendi hayat hikayesinden okuyoruz. Maddi imkansızlık yaşamayan Musk, akranları içinde dışlanan, kendi kabuğunda okumayı seven, zamanını boş geçirmeyen bir çocuk olarak tanımlanıyor” dedi.
‘Eylemlerimizi orta olana göre yönlendirmeliyiz’
Elon Musk’ın ailesi ile sağlıklı bir güven ilişkisi kuramamış olmasının sonucu, hepimizin en önemli amacı olarak yaşamda kendini gerçekleştirme yolunda pek çok şirket kurduğunu ve dünyanın sayılı zenginleri arasında yer aldığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Buna rağmen son dönem özellikle eski kız arkadaşlarının röportajları ile gündeme geldi. Ancak içeriğe baktığımızda Musk, pek çok yardım kuruluşu kurmasına rağmen kendi özel yaşamına gelindiğinde parayı yaşam kalitesini düşürecek miktarda az kullandığını okuyoruz. Bu durumu Musk özelinde paranın anlamsızlığı, var oluşunun paranın getirileri ile gerçekleştirilemeyeceğine dair yaklaşımı olarak yorumlanmakla beraber farklı kişiler için ele aldığımızda bu cimrilik aile bireylerine yaşam kalitesine zarar verdiğinde ciddiye alınması gereken bir durum haline gelmiştir denebilir. O halde eylemlerimizi orta olana göre yönlendirdiğimizde hem kendimiz hem de ailemiz için çok daha sağlıklı yaşam alanı oluşturmuş oluruz.”