HANDE ATILGAN/ANKARA- Tüyler ürperten katliamda maktullerin kimlikleri ise bir gün sonra belirlenebildi. Edinilen bilgiye göre; elleri arkadan bağlanmış, ağzı bez parçasıyla kapatılmış olarak boğulduğu tespit edilen kişinin Asadullah Rahimy, farklı odalarda bıçaklanmış halde bulunan 4 kişinin ise Sarfarz Sayaz, Habibollah Jora Khan, Abdul Halım Roozi Qul ve Abdurrahman Azizi olduğu belirlendi. Evin, Asadullah Rahimy tarafından kiralandığı, diğer kişilerin ise evde misafir oldukları saptandı. Afganların Göç İdaresi’nde kayıtlı olduğu, geçici olarak değişik işlerde çalıştıkları, evde boğuşma ya da kavga olduğunu gösterir dağınıklığın tespit edilmediği ve beş kişinin üzerlerinde ev kıyafetleri bulunduğu belirlendi.
Farklı gruplar geliyordu
Olay yeri incelemesi ise dün sabahın ilk saatlerine kadar devam etti. Maktullerin 5 gün önce öldürüldükleri tahmininde bulunulurken, ilk etapta “uyuşturucu ticaretine bağlı para anlaşmazlığı sebebiyle gerçekleşen gruplar arası infaz” olasılığının değerlendirildiği öğrenildi. Milliyet’in ulaştığı Ankara’daki bazı Afgan gruplarınca “söz konusu 5 kişinin Sincan’daki bir iş bağlantısına giderken yolda gasp edildikleri ve ardından bahsi geçen evde öldürüldükleri” iddiası da ortaya atıldı.
Emniyetin bilgisine başvurduğu mahalle sakinlerinin, binaya her hafta gruplar halinde ellerinde bavullarla farklı insanların geldiğini söyledikleri öğrenildi. Evdeki aramalarda Afganistan uyruklu bir kişiye ait pasaport bulunduğu, ifadelerine başvurmak üzere en az iki kişinin emniyete götürüldüğü belirtildi.
‘Kriminal vaka gibi görünüyor’
Yaşanan vahşetin ardından Milliyet’in sorularını yanıtlayan İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır, şunları söyledi: “Uyuşturucu bağlantılı iddialar gündemde ama bunlar için henüz erken. İlk başta siyasi bir motivasyonla mı yapıldı diye endişelendik ama şu an kriminal bir vaka gibi görünüyor. Olayın kendisi çok vahim. Sebebi ne olursa olsun, 5 Afgan’ın böyle hunharca katledilmesi bizi şok etti. Olaya ilişkin bilgimiz, yorumlarımız yok; sadece üzüntümüz ve dileğimiz var. Genel bir sorunun parçası olarak bakarsak, düzensiz göç sorununa insan hakları ve mülteci hakları hukuku çerçevesinde daha hızlı bir çözüm bulmalıyız. Onları kayıt dışılıktan kayıt içine almalıyız.”