Beşiktaş’ta Emir İlkhan’ın sözleşmesinde yer alan serbest kalma bedeli ve ardından Torino’nun bu bedeli ödemesiyle genç oyuncunun İtalya’ya transferi artık an meselesi… Siyah Beyazlılar, Haziran ayında Emirhan İlkhan ile 3 yıllık yeni sözleşme imzalamıştı.
Beşiktaş’ın Emirhan ile sözleşme yenilemesinin ardından genç oyuncunun sözleşmesinde ‘4.5 milyon Euro’ya serbest kalır’ maddesinin yer aldığı ortaya çıktı. Bu gelişmenin ardından İtalya Serie A ekiplerinden Torino, Beşiktaş’a 4.5 milyon Euroluk ödemeyi gerçekleştirdi ve Emirhan İlkhan transferinde artık son aşamaya geldi.
Türk futbolunun Arda Güler ile birlikte parlayan yıldızları arasında yer alan Emirhan İlkhan’ın 4.5 milyon Euro’ya Torino’ya transfer olması Siyah Beyazlı taraftarların da tepkisini çekti. Beşiktaş taraftarları sosyal medyada Ahmet Nur Çebi ve yönetimini istifaya davet eden paylaşımlarda bulundu.
Milliyet’in duayen yazarlarından Bilal Meşe, Emirhan İlkhan’ın Torino’ya transferini değerlendirdi. Bilal Meşe, Emirhan İlkhan’ın ardından bir yıldızın daha takımdan ayrılmak üzere olduğunu belirtti.
Bilal Meşe’nin yazısı şu şekilde;
VEFA DUYGUNUZ YOK MU SİZİN?
“Yıllardır transfer dönemlerinin kronik hastalığıdır çamur atmak! Çamur atmak deyimini özellikle kullandım. Zira bu son yaşananlara eleştiri demek biraz hafif kalır…Neden mi bahsediyorum? Tabi ki Beşiktaş’tan… Kendi penceremden baktığımda transferin iki ayrı tarafını görüyor ve değerlendirmemi ona göre yapıyorum. Bir tarafta oyuncu, menajeri, oyuncunun ailesi, duyguları ve hedefleri var. Diğer tarafta yönetim… Tabi yönetimi de biraz açmak gerekir. Öyle oturduğumuz yerden ahkam kesmekle olmuyor bu işler. Nasıl futbolcunun hedefleri varsa, kulüplerin de kendi program ve projelerine uygun hedefleri var. Sayın Başkan Ahmet Nur Çebi’yi iyi tanırım. Sevdalısı olduğum takımın başkanından öte dostumdur. Gecesini gündüzüne katar ve de katıyor Beşiktaş için…Son günlerde Başkan Çebi, bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından eleştiri yağmuruna tutuluyor! Elbette eleştiri olacaktır, yeter ki hakaret olmasın, ağacı da kökünden sökmeyelim!Bakın ben hiç kimsenin avukatı değilim, ancaaak Beşiktaş söz konusu olursa ki öyle, o zaman kimsenin gözünün yaşına bakmam! Beşiktaş asırlık bir kurumdur, oranın üzerinde hiç kimse olamaz. O kurum asırlardır ayakta duruyor, ne kasırgalar yaşadı, ama hala taş gibi sağlam. Başkan, yönetici ve yüzlerce futbolcu geldi, geçti bu yuvadan, gidenlerin de yeri hiç boş kalmadı, doldu… Yalnız hayatta çok sevdiğim bir kelime var; “VEFA”… Günlük yaşamımızda ve yazışmalarımızda sıkça bu kelimeye yer veririz. Bu kelime bize Arapçadan geçmiştir, 17. yüzyılda literatüre girmiş ve gerçek anlamı dışında terim olarak kullanılmaktadır.Kelimenin tam açılımı ‘vefalı olmak’ ya da ‘vefalı çıkmak’…İşte asıl sorun da burada yatıyor… Beşiktaş’tan son aylarda genç oyuncular arasında ayrılıklar, kopuşlar yaşanıyor. Bakın akçeli işlerle benim pek ilgim yoktur, parayla – pulla da işim olmaz. Kim ne kadar alır, az mı, çok mu bilemem!
ÇALIMBAY HEP ÖRNEK OLDU
Önemli olan o yuvadan yetişmiş, ekmeğini suyunu içmişsiniz, o kuruma biraz saygınız, biraz vefa duygunuz olsun. Sizler oradan filizlendiniz, hiç olmazsa yediğiniz ekmeğe ihanet etmeyin, vefa duygunuz hiç mi yok sizin? Üç yıl üst üstte şampiyon olan o dönemin efsane takımı Beşiktaş’ın kadrosunu anımsayın, hepsi yıldız ötesiydi. Tabi ki o yıllarda transfer dönemlerinde sıkıntılar yaşanmadı değil, öyle ki kopmalar bile oldu.Bakın o efsane kadronun en büyük özelliği birçok oyuncuda vefa duygusunun üst seviye olmasıydı. Rıza Çalımbay, namı-diğer Atom Karınca… Şeref Stadı’nda yetişti, yıllarca orada top koşturdu, kaptanlık bandını taktı.Birçok büyük kulübün transfer listesinde yer aldı, ama o, ayrılmayı zerre kadar aklının ucundan geçirmediği gibi, diğer arkadaşları sözleşme imzalasınlar diye ‘boş mukaveleye’ imzalar attı, örnek oldu yıllarca.Bir o döneme bakıyorum, bir de bugüne… Aradaki fark uçurum ötesi, her şey parayla ölçülüyor, gelin görün ki yetiştikleri o yuvayı ve değerini ‘pas’ geçiyorlar!Kaptan Rıza Çalımbay, dikkat edin teknik adam olarak gittiği her kulüpteki sözleşmesine “Beşiktaş’tan teklif gelirse giderim! maddesini koyduruyor.Niye biliyor musunuz?Çünkü o Kartal Yuvası’ndan yetişti ve bugünlere geldi, oranın ne kadar değerli bir kulüp olduğunu biliyor. Beşiktaş kaptanın adeta yaşam biçimidir, baba ocağıdır, vefalıdır, kuruş hesabı yapmaz, göreve çağrılırsa koşa koşa gelir. Diyeceksiniz o dönemlerle bugünün arasında farklılıklar var. Olabilir, ama ‘VEFA’ duygusunun ne yeri ne de zamanı vardır, vefa vefadır.
BAŞKANA SAYGI DUYUN!
Efendim, Rıdvan Yılmaz ve Emirhan İlkhan uçup gittiler. Duyuyorum ki kaleci Ersin de o tren yolcularının arasında! Valla giden – gider, onun yeri de dolar. Aslan gibi Emre Bilgin var arkada, hatta Mert Günok var, ağır bir sakatlık geçirdi, bir an önce o kaleyi teslim alması için herkes dua ediyor.
Gelelim, gecesini – gündüzüne katan, kulübün borcunu aşağıya çekmek için atmadığı adım kalmayan Başkan Çebi’ye…
Taraftarlar gençleri sattığı için başkanı eleştiriyorlar… Ne yapsın, satmasın mı? Ya da gitmek isteyene kelepçe mi taksın? Bırakın bu eleştirileri, başkanın politikası bence sabaha kadar doğrudur. Ohhh ne güzel kulübün gelir getirici projelerine burun kıvırın, pas geçin, sonra ahkam kesin!
Olmazzzz ayıptır, günahtır. Siz bir şey yapmıyorsunuz bari iş yapana saygı duyun, eyyy millet!